1. İbadetin Anlamı ve Kapsamı
İbadet; sözlükte boyun eğme, saygı duyma, itaat etme, tapma, tapınma, kulluk borcunu yerine getirme gibi anlamlara gelir. İbadetin terim anlamı ise âlemlerin Rabb’i olan Yüce Allah’a (c.c.) karşı kulluk görevini yerine getirmek, onun emirlerine uyup yasaklarından kaçınmaktır. Buna göre ibadet eden bir Müslüman, Allah’ın (c.c.) emirlerine ve yasaklarına uyduğunu belirtmiş olur.
Dinimizde ibadete büyük bir önem verilir. Yüce Allah (c.c.), Kur’an’da yer alan pek çok ayette insanlardan kendisine ibadet etmelerini ister. Örneğin bir ayette, “Resulüm, şüphesiz ki kitabı sanahak olarak indirdik. O hâlde sende dini Allah’a has kılarak (ihlas ile) kulluk et.”1 buyrulur. İslam dininde yer alan ibadetleri nitelemek için kullanılan; farz, vacip ve sünnet gibi bazı kavramlar vardır.
Farz, Yüce Allah’ın (c.c.) yapılmasını açık ve kesin bir şekilde emrettiği dinî yükümlülükleri, iş ve davranışları ifade eder. Örneğin namaz kılmak, ramazan orucunu tutmak, zekât vermek, adaletli davranmak farzdır.
Vacip kavramı ise farz kadar açık ve kesin olmayan fakat dinimizce yapılması istenen yükümlülükleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin kurban kesmek, bayram namazı kılmak, fitre (fıtır sadakası) vermek vaciptir.
Sünnet kavramı en genel anlamıyla Hz. Muhammed’in (s.a.v.) söz, fiil ve takrirlerini (güzel görüp onayladığı iş ve davranışları) ifade etmektedir. Dişleri fırçalamak, temiz ve bakımlı olmak, güzel kokular sürünmek, beş vakit namazın sünnetlerini kılmak vb. uygulamalar sünnettir.
İbadet sadece Yüce Allah (c.c) için yapılır. Allah’tan (c.c) başkasına ibadet edilmez. Çünkü ibadet edilmeye layık tek varlık, Yüce Rabb’imiz'dir (c.c). Her Müslüman bunun bilincinde olmalı, ibadetlerini sadece Allah’ın (c.c) rızasını kazanmak için yapmalıdır. Allah’a (c.c) kulluk görevlerini tam olarak ve zamanında yerine getirmeye önem vermelidir. İslam dini insanlara namaz kılmayı, oruç tutmayı, zekât vermeyi, hacca gitmeyi emreder. Kur’an-ı Kerim’de bu gibi temel ibadetleri konu alan birçok ayet bulunur. Örneğin bunlardan birinde şöyle buyrulur: “İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alışveriş ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli açık harcasınlar.” Başka bir ayette ise şöyle buyrulur: “... Namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, müminler üzerine vakitleri belirli birfarzdır.” Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de oruç ibadeti de Müslümanlara açık bir şekilde emredilir. “Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizede farz kılındı. Umulur ki korunursunuz... Sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun...” anlamındaki ayetler bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır. “...Yoluna gücüye tenlerin o evi (Kâbe'yi) haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır...”5 mealindeki ayet ise ekonomik gücü yetenlerin, hac ibadetini yerine getirmelerinin farz olduğunu belirtmektedir. Acaba insan yalnızca namaz kılmak, oruç tutmak gibi ibadetleri yapmakla Allah’a (c.c.) karşı kulluk borcunu yerine getirmiş olur mu? İbadet kavramı sadece bunlarla mı sınırlıdır?
Dinimize göre ibadet sadece namaz, oruç, zekât ve hacdan ibaret değildir. İslami bir terim olarak ibadet, oldukça geniş kapsamlı bir kavramdır. Buna göre Yüce Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak amacıyla yapılan her güzel iş ve davranış dinimizde ibadet kabul edilir. Örneğin anne babaya iyi davranmak, küçükleri sevmek ve korumak, büyüklere saygılı olmak, kimsesizleri gözetmek birer ibadettir. Ayrıca dinimizde adaletli olmak, doğayı ve çevreyi korumak, hayvanları sevmek, ahlaki ilkelere uymak da ibadet kabul edilir. Kur’anı Kerim’de bu konularla ilgili birçok ayet yer alır. Bunlardan birinde şöyle buyrulur: “Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.”6 Başka bir ayette ise şu ifade yer alır: “Ey iman edenler! Ka zandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak size yerden çıkardıklarımızdan hayra harcayın...”7
Bu ayetlerden de anlaşılacağı gibi kişi ve toplum için yararlı olan güzel davranışlar yani salih ameller dinimizde ibadet sayılmaktadır. Çünkü Kur’anı Kerim’de en çok üzerinde durulan kavramlardan biri “salih amel” dir. İslam’a göre kişinin kendisine, ailesine ve topluma faydalı olmak amacıyla yaptığı her güzel iş ve davranış salih amel olarak kabul edilir.
Yüce Allah (c.c.), inanan kimselere güzel iş ve davranışta bulunmalarını, salih ameller işlemelerini emreder. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde, iman ve salih amel kavramları birlikte yer alır. Her türlü salih amel ibadet kabul edilir. İman edip salih amel işleyenlerin Allah (c.c.) tarafından ödüllendirileceği belirtilir. Bununla ilgili bir ayette şöyle buyrulur: “İman edip salih amel işleyenleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah’ın apaçık ayetlerini okuyan bir peygamber göndermiştir. Kim Allah’a inanır ve faydalı iş yaparsa Allah, onu altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. Allah o kimse için gerçekten güzel bir rızık vermiştir.”8 Bütün bunlar, ibadetin geniş kapsamlı bir kavram olduğunu; namaz kılmaktan tabiatı korumaya, yoksullara yardım etmekten güzel söz söylemeye değin her türlü güzel iş ve davranışın dinimizde ibadet kabul edildiğini ortaya koymaktadır. O hâlde bizler de hem namaz ve oruç gibi ibadetlerimizi yapmaya hem de güzel davranışlarda bulunmaya özen gösterelim.
